İlerleyen yaş, güneş ışınları ve çeşitli sebeplerle oluşan deri lekelenmeleri çoğumuzun korkulu rüyasıdır. Ancak teknoloji bu soruna da çözüm buluyor. Lazerle artık bu lekelerin tedavisi çok kolay bir şekilde yapılmaktadır. Lekeler, çiller ve benler daha çok güneşe uzun süre maruz kalan yüz, kol gibi alanlarda daha fazla oluşur.

Deri lekelenmeleri ilerleyen yaş ve güneş ışınlarının yanı sıra hormonal, genetik faktörler, ilaç ve kozmetik ürün kullanımı ve metabolik hastalıklar sebebiyle de oluşabilir. Lekelenme doğumsal olabileceği gibi, sonradan da oluşabilir. Derinin en üst tabakası veya deri altı tabaka ile ilişkili olabilen lekelenme, mekanizma olarak deride melanin pigmentinin artışına veya melanin-dışı pigment birikimine bağlı olarak ortaya çıkar.

Çoğu zaman kozmetik problemden ibaret olan deri lekelerinin bazıları kansere dönüşüm olasılığı barındırır. Güneş ışınlarının, yalnızca leke oluşumunda değil, oluşmuş leke bölgelerinin koyulaşmasında ve leke üzerinde kanser oluşumunda da önemli rolü bulunmaktadır. Leke tedavisinde en temel prensip güneşten uygun şekilde korunmadır. Bu sağlandıktan sonra lekelenmenin tipine göre uygun tedavi yöntemleri gözden geçirilebilir. Genel olarak lekelenme ne kadar yüzeyselse ve ne kadar yeni ise, tedaviye yanıtı o derece olumlu olur.

 

Q-Switch Lazer: (Q-anahtarlı lazer)

Dövme, Ota Nevüs, gebelik lekesi, güneş lekesi ve çiller gibi pigmente lezyonların tedavisinde mükemmel etkiler ortaya çıkaran bir cihazdır. 1064nm ve 532nm’deki iki farklı dalga boyunda ışık tedavide kullanılır. Ciltteki gözenekleri küçültmede, sivilce lekelerinin tedavisinde vi cildin elastikiyetini artırmada kullanılır. Bunlara ek olarak, hastanın günlük yaşantısını etkilemeden çok kısa sürede iyileşme süresi ile güvenilir bir tedavi yöntemidir. Hasta tedaviden hemen sonra makyaj yapabilir, günlük hayatına devam edebilir.

 

Fraksiyonel Lazer:

Yüz kırışıklıklarının, Sivilce izlerinin, Cerrahi veya travmaya bağlı oluşmuş deri seviyesinde veya deriden kabarık izlerin ve cilt lekelerinin tedavisinde 1996 yılından beri güvenle kullanılmaktadır.

Derinin üst tabakasının (Epidermis) kontrollü bir şekilde soyulmasını, yaşlanmış hasarlanmış deri yüzeyinin yeni ve pürüzsüz bir cilde bırakılmasını sağlar. Tüm yüz kırışıklıkları Cilt Yenileme işlemi ile tedavi edilebilmekle beraber, özellikle güneş hasarının dudak ve göz etrafında oluşturduğu kırışıklıklarda en iyi tedavi şekillerinden biri olarak bilinir. Sivilce izleri, ameliyat veya travmaya sonrası oluşan izler tedavi edilebilir, fakat derin (çökük) izlerin tamamı iyileşmeyebilir. Yüzdeki birçok iyi huylu yaşlılık belirtileri de kolaylıkla tedavi edilebilir.